Sayfalar

26 Eylül 2022 Pazartesi

Lucia

Yan hikaye – Başka Bir Gelecekte – Philip

Gün hızla kararıyordu. Philip zamanı tahmin etmek için gökyüzüne baktı ve biraz uzakta olan dağa olan mesafeyi tahmin etti.

Bugün dağa tırmanmak zor olurdu. Acil bir durum olmadıkça, karanlıkta bir dağa tırmanmamak daha iyiydi.

Philip, fazlasıyla deneyime sahip görmüş geçirmiş bir gezgindi, ancak bunu riske atmayı reddetti. Bu gece de sokaklarda uyuyacaktı. Bu yaşam tarzına alıştıktan sonra, gece için yatak yapmakta çok hızlıydı.

Bir şenlik ateşi yaktı ve kuru erzak ve su ile akşam yemeğini yaptı. Philip'in aklı bugün ayrıldığı köye gitti. Diğer yerlerde olduğu gibi, naif köylüler ilk başta teyakkuzdaydılar, ancak kısa sürede kalplerini ona açtılar.

Ayrılma zamanı geldiğinde onu geri tutan elleri itmek her zaman üzücüydü. Çok nadiren, yerleşmeyi düşünmesine neden olan yerler vardı. Ancak buna uzun süre dayanamadı ve tekrar dolaşmaya başlayacaktı.

Hedefi ve sonu belli olmayan bir gezintiydi. Özgürlük için değildi. Sadece amaçsızca ortalıkta dolaşıyordu. Philip, ailesinin kaderinin biriktiğini ve bunun kendisinin cezası olduğunu düşündü.

''Hu-hu… bağlılığım kuvvetli''

Önceki köyden gelen hastanın yüzü aniden zihninde canlandı. Kadın yaşlı görünüyordu ama açık ve hoş bir ifadesi vardı. Philip, böyle bir yerde pelin otu alan bir hastayı göreceğini düşünmüyordu, onu ilk adetinden beri alıyor olan biri bir yana dursun.

Pelin otu yedikten sonra adetleri bir süre kesilen hastalar görmüştü ama ilk kez daha önce olduğu gibi bir hastayla karşılaşıyordu. Kasıtlı olarak değil, kişinin kendi isteğiyle yapıldığı bir durumdu. Dünya gerçekten çok büyüktü, her zaman beklenmedik şeyler oluyordu.

Philip kadına tedaviyi verdi. Ailesinin vizyonu olarak geçen not defterinden tamamen çıkarmıştı. Tedavi zaten kafasında saklıydı ama onu söküp atmasının bir nedeni vardı.
Hala devam eden ve tutunan küçük bağlılığını koparmak anlamlı bir eylemdi. 

Her halükarda, ailesi olmayan Philip öldüğünde, bu sırlar sonsuza dek onunla birlikte gömülecekti. Ama o zaman bile, onu hala atamamıştı ama sonunda, şimdi yapabildi.

"Bakire olup olmadığını bile sordum. Ne kadar aptalca."

Philip kendisiyle alay etti. Bu sorunun neden ağzından çıktığını merak etti. O kadının bakire olup olmamasının artık bir anlamı yoktu.

Şenlik ateşine boş boş bakarken gözlerinde yaşlar oluşmaya başladı. Yaşlılıktan dolayı gözlerinden bir damla yaş akmaya başladı. Ne zaman genç efendiyi hatırlasa, üzüntüye ve ağlama dürtüsüne dayanamıyordu.

Philip için mükemmel bir genç adam haline gelse bile, o her zaman küçük genç efendiydi. Küçük çocuğun küçük elini tuttuğu ve onu Dük'e götürdüğü anıları hala kafasında canlıydı. Philip, bu olgun figürü uzaktan izlemekten memnundu.

Philip'in son umudu olan adamın soğuk toprağa gömülmesinin üzerinden birkaç yıl geçmişti. Ve o zamandan beri, Dük kuzeyi terk etti ve sadece savaş alanında dolaştı.

Her şey bitmişti. Rota son kez çalışıyordu.

''Genç efendi Damian... ''

Philip'in omzu hıçkırırken titriyordu. Tıpkı genç efendinin geri dönen cesedine sarılıp durmadan ağladığı gün gibi; Philip yere çömeldi ve ağladı.


Ç/N: Damian'ım Lucia'nın rüyasındaki hayatında ölmüş :( Bununla ilgili ileride başka bir yan hikaye bölümü daha olacak.. 

Önceki Bölüm                                                                                               Sonraki Bölüm

5 yorum:

  1. Ay kıyamam ya damian benim kırmızı çizgim:((

    YanıtlaSil
  2. Yaaa iyi ki bu geleceği okumuyoruz tam bir trajedi

    YanıtlaSil
  3. Lucia olsaydı savaş alanında dolasmazdı

    YanıtlaSil
  4. Umarım bu ölüm olayı rüyada kalır lucianın ikinci hayatında damian ölmez çok üzülürüm ya

    YanıtlaSil