27 Aralık 2021 Pazartesi

 Lucia - 47.1 Bölüm 

Doğru & Yanlış (2)

[Dikkat!!: Yetişkin İçerik]

Hugo'nun dudakları bu sahneyi izlerken çarpıktı ama bir an sonra kıkırdadı.

'Neyse hadi görmezden geleceğim.'

Bunu başka biri yapsaydı, Hugo tüm uzuvlarını oracıkta kırardı. Damian arabaya tırmandı ve araç hareket etmeye başladı ve Lucia araba artık görünmeyene kadar gidişini izledi. Hugo yanına gelip omzunu sıvazladı.

"Ne yapıyorsun?"

''…bana 'anne' dedi.''

"Sana anne demeyip de ne diyecekti?''

"A-ama, bana ilk kez böyle sesleniyor..."

'Bu çocuk cidden, gidene kadar beni sadece bir kez böyle çağırdı.'

Anne diye seslendiğinde, ayrılmasına dair hüzünlü duyguları ve anne olarak adlandırıldığına dair dokunaklı duyguları birbiriyle çatışıyordu.

Lucia aniden başını Hugo'ya çevirdi ve her an ağlamaya başlayacakmış gibi kızarmış gözleri ortaya çıktı.

"Şunu gördün mü?"

"Neyi?"

"Gerçekten de  o senin oğlun. Zaten bir çapkın.''

''…''

Lucia üzüntüyle arabanın kaybolduğu yöne bakarak oğlunun nasıl kadınları ağlatan kötü bir adama dönüşmemesi gerektiğini ve oğlunu nasıl böyle yetiştirmeyeceğini mırıldandı.

Hugo gizlice ondan uzaklaştı ve hızla ofisine gitti.

***

'Damian gitti.'

Lucia bunu düşününce morali bozuldu.

'Anne.'

Ona böyle seslenmesinin hatırası zihninde ön plana çıktı ve kızaran yüzünü tuttu.

'Ama artık duyamayacağım.'

Bu düşünceyle tekrar depresyona girdi. Damian'ı uğurladıktan sonra, Lucia bütün gününü düşünceleriyle, zıt duygular arasında gidip gelerek geçirdi.

"Leydim, banyo suyu hazır."

Hizmetçi bu cümlesini şimdiden üçüncü kez tekrarlıyordu. Bir süredir, Lucia banyo yapmak için bornozunu giymiş yatağın üzerinde oturuyordu.

"Peki."

Lucia cevap verdi ama düşüncelerine dalmaya devam ederken başı öne eğikti. Hizmetçi, hanımını zorlamamaya dikkat etti, bu yüzden hiçbir şey yapamadan orada dikilmeye devam etti.

Aniden, güçlü bir kuvvet Lucia'nın çenesini yakaladı ve kaldırdı ve bu yukarı bakmasına neden oldu. Bir noktada, Hugo içeri girmiş ve ona bakmak için çenesini kaldırıyordu.

Hafifçe soğumuş kırmızı gözleri yüzünü taradı. Hugo yatak odasına girip onu yatakta başı eğik halde görür görmez şok oldu. Belki de ağladığı için başını eğdiği düşüncesi onu rahatsız etti ve hemen kontrol etmek için başını kaldırdı.

Yüz ifadesinin iyi olduğunu görünce göğsündeki taş kalktı.

'Neden o şimdiden burada?' (Lucia)

Lucia hizmetçiyi aramak için etrafına bakındı ama Hugo içeri girer girmez hizmetçi çoktan gitmişti. Sonra Lucia dalgınken hizmetçinin ısrarını hatırladı.

'Henüz yıkanmadım.'

Lucia bunu ona dile getirmek için çenesini elinden kurtardı ama o konuşamadan Hugo daha da yaklaştı ve dudaklarını kapattı. Dudaklarını yutmak için hareket etti ve omuzlarından tuttu. Bu hareketle onu yatağa fırlattı. Lucia şaşkınlıkla göğsünden uzaklaşmaya çalıştı ama gücü yeterli değildi.

Hugo bir anda üzerine atladı. Eli, iç çamaşırını uyluklarına kadar kaldırdı ve dizlerini bacaklarının arasına yerleştirerek onları ayırdı, sonrasını derin bir öpücük takip etti. Dili ağzını işgal etti, ustaca hareket etti ve ağzının içini uyardı.

Lucia iyice öpücüğe çekilirken, Hugo'nun omuzlarını kavrayan elindeki güç yavaş yavaş zayıfladı. Ama Hugo'nun eli iç çamaşırını çıkarmaya başlayınca Lucia kendine geldi.

"Um...!"

Bacaklarını heyecanlı alt bedeninin üzerine kapatarak şiddetle isyan etmeye başladığında, Hugo'nun hareketleri durdu. Kendini onun çiğnenmiş dilinden kurtardı, dudaklarını hafifçe yaladı ve biraz uzaklaştı. Bakışları Lucia'nın kızarmış yüzünü ve buğulu gözlerini taradı ve gözleri umutsuz bir arzuyla titredi.

"Ne oldu?" (Hugo)

"Daha banyo yapmadım..."

"Umurumda değil."

"Benim umurumda."

"Yani. Bu durumda banyo yapmak istediğini mi söylüyorsun?"

"Evet."

Lucia'nın ifadesi, her halükarda, hemen şimdi banyo yapması gerektiğini gösteren bir iradeyle doluydu. Hugo içini çekti.

"Bunu bilerek mi yapıyorsun?"

"…Ne?"

"…Boşver."

Gerçekten her yönden insanı deli ediyordu. Hugo, Lucia'nın vücudunu da kaldırarak yataktan kalktı ve onu bir bavul taşır gibi omuzlarına aldı.

''Kyaa! Hugh?!"

Bir kolunu göğsünde kıvranan onun etrafına sardı, diğer eli ise sırtına yerleştirildi ve büyük adımlarla ilerlerken onu omuzlarında tuttu.

Lucia ne kadar uğraşırsa uğraşsın adamın ayak sesleri sallanmıyordu bile.

"Sabit kal. Banyo yapmak istediğini söyledin." (Hugo)

Aynen böylece, direkt banyoya gitti. Kaynar suyla dolu küvetten çıkan buhar nedeniyle banyo sisliydi. Banyonun kapısını açtığında içerideki hizmetçi şaşırdı ama Hugo buna aldırış etmedi.

Hizmetçinin sırtını gören Lucia, 'Ah artık bilmiyorum', diye mırıldandı ve iki eliyle yüzünü kapattı.

Hugo onu banyo zeminine indirdi. Hugo kayıtsız bir ifadeyle Lucia'nın kombinezonunu çıkarırken, Lucia ona kırmızı bir yüzle dik bir bakış attı.

''Kyaa-k''

Göz açıp kapayıncaya kadar Lucia sadece iç çamaşırıyla kaldı ve hızla kollarıyla göğsünü kapattı. Hugo bir adım geri çekildi ve kollarını kavuşturdu, yavaşça yukarı ve aşağı baktı.

Onu yatakta değil de ayakta görmek, başlı başına muhteşem bir manzaraydı. Onun memnun ve takdir dolu bakışlarını görünce Lucia boynuna kadar kızardı ve bir adım geri çekildi.

Hugo tek kaşını kaldırdı ve birbirlerinden fazla uzaklaşmamaları için ona yaklaştı. Sonra Lucia tekrar geriye gitti. Defalarca geriye doğru adım attıktan sonra sırtı duvara ulaştı. Hugo daha fazla kaçmaması için tam önünde durdu ve onu engelledi. Yanlara kaçmasın diye kollarını onun yanlarına bastırdı.

Lucia kalbinin yerinden fırlayacak gibi olduğunu hissetti. İlk kez kollarında falan da değildi ama durum ve görünüşü çok utanç vericiydi ve doğrudan gözlerinin içine bakamıyordu.

Lucia'nın ne yapacağını bilemeyerek aşağıya bakmasını izlerken Hugo'nun dudaklarının kenarları yukarı kıvrıldı. Lucia onu gerçekten delirtmişti. Hugo başını yavaşça indirdi, hafifçe yana yatırdı ve dudaklarını hafifçe öptü. Sonra tekrar dudaklarını onunkilere götürdü ve ona hafif bir öpücük daha verdi. Sonra onu biraz daha öptü. Sonra alt dudaklarını emdi ve dilini dudaklarının üzerinde gezdirdi.

Lucia'nın dudakları, daha derin bir dokunuş umuduyla hafifçe aralandı ve Hugo, davetine memnuniyetle cevap vererek dilini ağzına soktu.

"Um..."

Göğüslerini kapatan elleri bir noktada Hugo'nun omuzlarına yaslanmak üzere hareket etmişti. Dillerinin birbirine dolanması ve salyalarının birbirine karışmasının sesi banyoda yankılandı ve ses giderek daha yüksek hale geldi.

Hugo giydiği bornozu çıkardı ve yere attı. Elini Lucia'nın karnından aşağı kaydırdı, eli iç çamaşırına girerken hafifçe bastırdı. Sert parmakları içeri bastırdığında, öpücüğe kendini kaptıran Lucia'nın omuzları sarsıldı.

Parmakları nazikçe ıslak merkezini ovuşturdu ve parmağı onun hassas girişine girdi. Boynuna dolanan kolları karşılık olarak sıkılaştı. Bu arada, Hugo ısrarla dudaklarına gıpta etti. Küçük dudaklarını hafifçe ısırdı ve sonra güçlü bir şekilde emdi. Fazla aceleci olmayan bir acelelikle, dili titizlikle dişlerini yaladı.

Aynı zamanda parmakları onun nemli girişine girip çıktı. Parmaklarını kaplayan kaygan bir sıvının hissini hissetti ve yavaş yavaş dayanıklılığının sınırına ulaştığını hissetti. Parmaklarından onun sıcak ve dar iç kısımlarını hissedebiliyordu.

İç çamaşırını indirdi ve kalçasını tuttu ve biraz yukarı kaldırdı. Bacağı aniden havada kalkmışken, Lucia boynuna daha sıkı sarıldı ve bacağı sallandı. Biraz yukarı doğru sarıldı ve Hugo onun iç çamaşırını tamamen çıkardı. Onu duvara yasladı ve vücudunu onunkine sıkıca bastırdı. Hugo'nun dudakları kulaklarına değdi ve nefesi yanında yankılandı, teninde bir ürpertiye neden oldu.

"Hugh...henüz..."

''Hazırlanmış banyo suyu hemen karşında. Yıkan ve yap ya da yap ve yıkan.''

"Nasıl aynı-"

"Sadece bu seferlik. Kocan burada kuruyup ölmek üzere.'' 

Hugo'nun acıyı abartması üzerine, Lucia'dan bir kıkırdama kaçtı ve onu süründürmeyi bıraktı ve izin verir gibi omuzlarına yaslandı.

'İyi bir korku gibisi yoktur.'

Hugo iç çekerken mırıldandı, sonra eliyle bacaklarından birini kaldırdı.

Ç/N: Hım, hıımm, hııımmmmm

Önceki Bölüm                                                                                                 Sonraki Bölüm

5 yorum:

  1. Haha hep yatak odası olmuyordu, bu Hugh akrep burcu. Her yerde her daim 🤭

    YanıtlaSil
  2. Under the ooak tree de çok kişi vardı burada niye yok

    YanıtlaSil